Basın, insanların doğru bilgi alması, günlük olaylardan haberdar olması, dünyada olup bitenlerin farkına varabilmesi için gerekli ve önemlidir. Objektif, özgür ve mesleğin ahlak kurallarına uyan bir basın, demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından biridir.
Tarafsız bir basın, demokrasiyi güçlendirirken, sağlıklı bir kamuoyunun oluşmasına, halkın gerçekleri öğrenmesine, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine de katkıda bulunur. Bu bağlamda çaba harcayan basın mensuplarının ?10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü?nü kutluyor; bugünün, basın ve medya emekçilerinin görevlerini daha verimli ve rahat yapabilmeleri için, hukuki düzenlemelerle çalışma şartlarını iyileştiren, mağduriyetleri gideren, güven ve imkân sağlayıcı çalışmaların yapılmasına vesile olmasını temenniediyoruz.
Tarih boyunca ?doğru haberleşme?, en dar muhitten başlayarak en geniş çevreye kadar sağlıklı iletişim kurmanın temel şartlarından biri olmuştur. Doğru haber alma imkânı olmayanlar, doğru bilgi üretemez, doğru yorum ve tanımlama yapamazlar.
Geldiğimiz son aşamada, ileri bilgi teknolojileri ve internet imkânları sayesinde, en şahsi olandan en genel ve sosyal olana kadar bütün olayların anında paylaşıldığı portal ve platformlar, hayatın sıradan realitesine dönüşmüştür. Bu çağa ismini verecekyoğunluk ve yaygınlıkta önem kazanan bilginin, içerik, erişim ve paylaşımı, ?haber?in nitelik ve etkisini hiç olmadığı kadar artırmış, değiştirmiştir. Artık haber de haberci de her yerdedir.
Bu durum, hak ve özgürlük alanlarının ihlal edilmesini kısmen de olsa önlemekte, demokratik toplum sürecine geçişi kolaylaştırmaktadır. Esasen basını ?dördüncü kuvvet? olarak onu güçlü kılan, halkın sesi olması, hak ve özgürlük taleplerinin karşılanmasını arzulayan geniş kitlelerin haber ve bilgi kaynağı olmasıdır. O nedenle, demokratikleşme, basının özgürlüğünden ve rahat çalışma şartlarından bağımsız düşünülemez olmuştur. Daha net bir ifadeyle, genelde bütün özgürlüklerin özelde basın özgürlüğünün sağlanma oranı, demokratik gelişmişliğin ve olgunluğun göstergesi sayılmıştır. Demokrasi, özgür basınla; basın ve çalışanları da demokrasiye samimi yakınlıklarıyla önem ve güç kazanmaktadır.
Ülke olarak, 28 Şubat darbesi ve son olarak 15 Temmuz işgal girişiminde görüldüğü gibi, yakın tarihimizde çok hazin, iğrenç ve kimi durumlarda gülünç çelişkileri hep yaşadık. İnsan hak ve özgürlüklerini ihlal etmeyi amaçlayan yasakçı, vesayetçi, darbeci girişimlerin oluşturmak istedikleri karanlık kuşatmayı aydınlatmak gibi temel bir görevi ve sorumluluğu olması gereken basın, hak ve özgürlüklere her zamankinden daha fazla duyarlı olmalıdır. Bu, onun hem amacı hem varlık sebebidir.
Tabii afetlere, sosyal olaylara ilaveten savaş ve terör, gazetecilerin işini zorlaştırmaktadır. Ölüm dâhil her türlü risk altında haber peşinde koşturan gazeteciler, kamu ve insanlık yararına hayati bir iş yapmaktadır. Aç kalma, yaralanma, kaçırılma, tutuklanma, işkence görme, ölme veya öldürülme gibi pek çok zorluğa, engellemeye rağmen, gerçekleri onların kaleminden, objektif veya kameralarından öğreniyoruz. Bazen bir fotoğraf karesi, bazen bir çığlık, kitleler üzerinde başkentlerin, lobilerin ışıltılı salonlarında oluşturulan politik baskıdan daha güçlü etki yapmakta, kitleleri harekete geçirmektedir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, basın meslek ilkelerine bağlı kalarak, mesleki ve toplumsal hassasiyet içinde çalışmalarını sürdüren gazetecilerin gününü kutluyor; bugünün, çalışma şartlarının iyileştirilmesine, sosyal ve ekonomik haklarının teslim edilmesine,mağduriyetlerinin giderilmesine, güven ve imkân sağlayıcı çalışmaların yapılmasına vesile olmasını temenni ediyoruz.