Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantımızda
ülkemizin geleceğine dair son derece tarihi önemde gelişmeleri bizzat Sayın
Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklandı. Yaşadığımız tarihi gelişmeler AK Parti
teşkilatları ve Cumhur İttifakı olarak bizlere büyük sorumluluk yüklüyor, bunun sonuna
kadar farkında olan kadroları olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarihi Hitaplarında şu hususların üzerinde durmuştur;
“3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde, terör meselesini çok boyutlu ele
aldık.
Bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan da teröre bahane oluşturan
bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik.
Terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten
uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık.
Birlikte yaşamın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık;
İçerde demokrasi ve insan hakları konusunda “sessiz devrim” niteliğinde reformlar
yaparken, dışarda çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük.
Bütün bunlarla birlikte, savunma sanayimizi geliştirdik, dışa bağımlı kalmadan terörle
mücadele silahlarımızı ürettik, sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına
aldık.
15 Temmuz’daki o hain darbe girişiminin ardından, FETÖ’yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve
emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik.
Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık.
Dün itibariyle, 41 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir.
Türkiye; uzun, acılı, sancılı, göz yaşlarıyla dolu bir sayfayı dün itibariyle kapatmaya
başlamıştır.
Bugün, yeni bir gündür.
Bugün, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır.
Bugün, büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nın kapıları ardına kadar
aralanmıştır.
Biz, Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık, olmayız.
Bugün de, anlayışımız, politikamız, istikametimiz, çabamız, sadece ve sadece Türkiye’nin
hayrınadır.
Türkiye’nin hayrına olan her girişimde bizi en önde görürsünüz.
Türkiye’nin hayrına olmayan her girişimde de bizi, o girişimin tam karşısında, yine en önde
görürsünüz.
Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz.
Hiç kimse korkmasın.
Kimse tedirgin olmasın.
Kimse endişeye kapılmasın.
Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın.
Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz, ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, istiklalimiz
için yapıyoruz, istikbalimiz için yapıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır.
86 milyon; biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz.
Tüm farklılıklarımıza rağmen, biz birlikte Türkiye’yiz.
23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz ve inşallah artık bu mücadeleyi taçlandırıyoruz.
Kürt kardeşim, meselen mi var? Arada silah olmadan, şiddet olmadan, terör olmadan,
oturup konuşacağız.
Alevi kardeşim, sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz.
İnanın, soframıza bereket gelecek, geniş Türkiye hanemize huzur gelecek, o bereketle, o
huzurla, her engeli aşacak, geleceğe bakacağız.
Gönüller bir olunca, sınırlar ortadan kalkar.
Ülke ve millet olarak, bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz.
Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan, sürecin hassasiyetine uygun şekilde, işin
süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız; silah teslimini kurulan mekanizma
vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz.
Şehit anaları, şehit babaları! Ellerinizden öpüyorum ve diyorum ki, hiç kimse şehitlerimizin
aziz hatırasına el uzatamaz, onların mirasına leke süremez.
Müsterih olun.
Gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak.
Gazi kardeşlerim! müsterih olun; gelinen nokta ile fedakarlığınız taçlanacak.
Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı.
Her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz
Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen
semalarımızda özgürce dalgalanacak.
Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz
her zaman başımızın tacı olacak.
1984’teki ilk eylem sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörü bitirmek için her yola
ve yönteme başvurmuştur.
Dünyadaki örneklerine bakılarak, terörü bitirmek için, silahlı mücadelenin ötesinde
formüller denenmiştir.
Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır.
Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye Projesi, açık söylüyorum, bir müzakerenin,
bir pazarlığın, bir al-ver sürecinin neticesi değildir.
Onun için, başından beri çok dikkatliydik.
Bugün daha da dikkatliyiz.
Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği
güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ederiz.
Ancak herkes şundan emin olsun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu,
gururunu çiğnetmeyiz, Türkiye’nin başını öne asla eğdirtmeyiz.
Terörsüz Türkiye Projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz.”
Ülkemizin birliği beraberliği ve kardeşliği için durmadan ve yorulmadan
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu önemli dönemi ilk çalışması olarak hafta
boyunca evleri ve iş yerlerini ziyaret ederek Şanlı Türk bayraklarımızla
milletimizle beraber olacağız. Bu haftanın tarihimiz açısından bir başka
önemli hususiyeti de vardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminin
yıldönümünde o gece nasıl millet olarak bir ve beraber olmuşsak yine aynı
ruhla hafta boyunca yapacağımız çalışmalarla bu ülkede kardeşliğin siyasi
takipçileri olduğumuzu en üst düzeyde milletimizle paylaşacağız. Siz değerli
basın mensuplarına hafta boyunca yapacağımız çalışmaları yakından takip
etmeye davet ediyorum.