Kadın, insanlık tarihinin başlangıcıdır. Kadın medeniyettir, hoşgörüdür.

Çünkü kadın, Annedir.

Kadın tarihtir. İl Bilge Hatun’dur, Nene Hatun'dur, Şerife Bacı’dır

Kadın gelecektir. Çünkü kadın, Ailedir.

Kısacası, ‘Kadınlar insandır, biz insanoğlu’

         Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın.

Kadın mutlu mu?

Kadın değerli mi?

Kadın üretiyor mu?

İşte uygarlığın temel kriterleri bunlardır. İşin özünde kadın vardır. Onun için Sosyal hayatımızın temelinde, merkezinde kadınlarımız olmalı.

             Pergel misali, kadınlarımızın sabit ayağı, milli kültürümüzde, diğer ayağı dünya medeniyetinde olmalı. Çünkü, aydınlık geleceğimizi, eğitimli ve huzurlu kadınlar inşa edecek.

            Kadınlarımız her şeyi başarabilir. İnandıkları şeyleri yapmak için süper güçlere ihtiyaçları yok. İnanmaları yetiyor.  Biz de onlara inanıyoruz...

           Türkler, İslamiyetten önce de kadına değer veren tek toplumdur. Kadınlarımız, Hakanın yanında Hatun sıfatı ile devlet yönetirlerdi. 

Türk kadını; 

Maddenin karanlığında, ruhun aydınlığı,

Umutsuzluğun karanlığında, huzurun aydınlığı.

İhtirasların karanlığında, faziletin aydınlığıdır. 

İslam ile birlikte Cennet de anaların ayağının altına serilmiştir. 

Onun için, kadına şiddet uygulamanın hiçbir mazereti olamaz. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. 

Unutmayalım ki dünyadaki en sağır edici ses, kadınların suskunluğudur. 

Ne kadınlarımız suskun olsun ne de biz onlara sağır…

Öyle bir dünya inşa edelim ki kadınlarımız sadece mutluluktan ve gururdan gözyaşları döksünler. 

Bu vesile ile başta aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin muhterem anne ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.