Baro Başkanı Av. Ramazan Erhan TOPRAK; 5 Nisan Avukat Günü nedeni ile yayınlamış olduğu kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi: Ülkemizde 1958 yılından bu yana kutlanan 5 Nisan Avukatlar Günü, bugünkü geldiğimiz noktada maalesef kutlamaların anlamını yitirdiği, kutlamadan ziyade çığ gibi büyüyen mesleki sorunların dile getirildiği, hukuksuz uygulamaların konuşulduğu günlere dönüşmüştür. Hukuk Fakültesi sayısının ihtiyacın çok üzerinde artması sonucunda fakültelerdeki eğitim kalitesi ciddi şekilde düşmüş, fakültelerden mezun olan öğrencilerin yeterli eğitimi almaları imkansızlaşmıştır. Yeterli eğitimi alamadan Hukuk Fakültelerimizden mezun olan öğrencilerimiz hakim, savcı, avukat olarak meslek hayatlarına devam ederken ciddi hak kayıplarına ve mağduriyetlere yol açabilmektedirler. Hakim, savcı ve avukat, adaletin tecellisi için olmazsa olmaz üç ana öğedir. Adil yargılamanın sağlanması için sadece bilgili, yetenekli, güvenilir hâkimler kadar hukukun üstünlüğüne inanmış, bilgili, dürüst ve cesur avukatlara da ihtiyaç vardır. Bu sebeple yetkililerden öncelikli talebimiz, eğitim istihdam işbirliğinin süratle sağlanarak ihtiyaç kadar Hukuk Fakültesi ve ihtiyaç kadar kontenjan sağlanarak hukuk fakültesinden mezun olacak öğrencilerin mesleki niteliklerinin artırılmasının sağlanmasıdır. Bu sorun çözülmeden adalet sistemindeki hiçbir sorunun çözülemeyeceğini önemle vurgulamak istiyoruz. Hukuk sistemindeki bir diğer önemli sorun ise arabuluculuk ve uzlaştırma müesseseleridir. Bu müesseselere şiddetle karşı çıktığımızı belirtmek istiyorum. Bu sistem adaletin, adliye binaları dışında aranmasından başka bir şey değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk Devletlerinde yargılama, bağımsız mahkemeler eliyle yürütülür. Devletin üç ana erkinden biri olan yargılama görevini mahkemelerden alıp adliye binaları dışında memur, polis, belediye çalışanı ve sair hukuk eğitimi almamış kişilere vermek demek, en hafif tabiriyle ben yargılama görevini yerine getiremiyorum, gidin adaleti mahkeme salonları dışında arayın demektir. Uzlaştırıcılık ve arabuluculuk kurumlarına ayrılan bütçenin yargı kurumlarının işlevselleşmesi ve istihdam edilecek personel sayısının arttırılmasında kullanılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Son dönemde sayıları mantar gibi çoğalan hasar danışmanlık şirketleri, adalet sisteminin içerisine sızmış olan kanser hücreleridir. Karşımızda devletin her kademesine sızmış çok komplike bir yapı, kazazedelerin kanı üzerinden kazanılan trilyonların konuşulduğu bir saadet zinciri mevcuttur. Bu yapı içerisine bulaşmış birçok kamu görevlisi bulunmaktadır. Hasar Danışmanlık Şirketlerinden aldıkları rüşvet karşılığında, vatandaşlarımızın kişisel bilgilerini bu yapılara aktararak bu yapıların vatandaşa anında ulaşmalarını sağlayan, hastanelerden alınan maluliyet raporlarında oynama yapılarak gerçek dışı yüksek oranların çıkarılmasını sağlayan, hasarlı araçların hasar oranı ve tamir bedelinin yüksek çıkmasını sağlayan, trafik kazalarında kusur oranlarının gerçeğe aykırı çıkmasını sağlayan, bu şirketlerle menfaat birlikteliği içerisine giren, avukat, hakim, savcı, polis, jandarma, adliye personeli, sigorta eksperi, morg görevlisi, cenaze nakil şoförü, adı ve unvanı her ne olursa olsun ayırt etmeksizin bu şahısların cezalandırılmaları için üzerimize düşen ne varsa yapacağımızı özellikle belirtiyor, bu hususta mağdur olan tüm vatandaşlarımızı Aksaray Baro Başkanlığımıza davet ediyorum. Avukatlık mesleğinin kronik hale gelmiş sorunlarının süratle çözülerek yargının sacayaklarından bir olan savunmanın kuvvetlendirilmesi için Aksaray Baro Başkanlığı olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Unutulmamalıdır ki "Avukatsız Savunma, Savunmasız Yargı Olmaz" Bu duygu ve düşüncelerle başta Aksaray barosu avukatları olmak üzere tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan Avukatlar Gününü tebrik ediyor, saygılar sunuyorum.